Gündem

Putin Barış İçin Ekonomik ve Diplomatik Garantiler İstiyor

Putin, barış için NATO'dan vazgeçme, ateşkes ve ekonomik işbirliği şartlarını masaya koydu.

Abone Ol

Putin Barış İçin Ekonomik ve Diplomatik Garantiler İstiyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Fox News’a verdiği röportajda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği görüşmenin ayrıntılarını paylaştı. Witkoff’un açıklamaları, Ukrayna savaşına dair barış umutlarını yeniden gündeme getirdi. Özellikle Putin’in kalıcı barış konusunda kararlılık gösterdiğini belirtmesi, uluslararası kamuoyunda dikkat çekti.

Beş Saatlik Zorlu Görüşme
12 Nisan’da St. Petersburg’da gerçekleşen ve yaklaşık beş saat süren görüşmenin “zorlayıcı ama açık” bir havada geçtiğini aktaran Witkoff, Putin’in gündeminin net olduğunu söyledi: Kalıcı barış. Ancak bu barışın bazı koşullara bağlı olduğunu da vurguladı.

Putin’in öncelikli şartları arasında Ukrayna’nın NATO üyeliği hedefinden vazgeçmesi, ilhak edilen bölgelerde ateşkesin sağlanması ve ABD ile Rusya arasında ekonomik ilişkilerin yeniden canlandırılması yer alıyor. Witkoff, bu başlıkların müzakerelerde belirleyici olacağını dile getirdi.

İlhak Edilen Bölgeler ve Şartlı Ateşkes
Witkoff’un açıklamasında dikkat çeken bir diğer unsur da ilhak edilen bölgelerde sağlanacak olan sınırlı ateşkes planıydı. Bilindiği üzere Rusya, 2014 yılında Kırım’ı, 2022 yılında ise Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerini ilhak etmişti.

Moskova yönetiminin bu bölgeler üzerindeki hak iddialarından geri adım atmaması, barış görüşmelerinde en zorlu konulardan biri olarak öne çıkıyor. ABD’nin bu konuda nasıl bir yaklaşım benimseyeceği ve Kiev yönetimi ile nasıl bir koordinasyon içinde hareket edeceği belirsizliğini koruyor.

Diplomatik Trafik İran Cephesinde de Yoğun
Witkoff yalnızca Rusya ile değil, aynı zamanda İran ile yürütülen görüşmelere de değindi. Umman’da devam eden ve dolaylı yoldan yapılan ABD-İran müzakereleri, nükleer programın sınırlandırılması üzerine şekilleniyor.

Witkoff’un verdiği bilgiye göre, bu görüşmeler İran’ın nükleer programının tamamen sonlandırılmasından ziyade, uranyum zenginleştirme seviyesinin yüzde 3,67 ile sınırlandırılmasına odaklanıyor. Bu sınırın üzerinde yapılacak zenginleştirme faaliyetleri, ABD’nin “daha sert” politikaları devreye almasına yol açabilir.

Trump’tan Sert Mesajlar
Trump’ın kısa süre önce yaptığı açıklamalar ise dikkat çekici bir uyarı niteliği taşıyor. Eski başkan, İran'ın nükleer anlaşmaya uymaması halinde, “hiç görmedikleri şekilde bombalanacaklarını” ifade etmişti.

Bu tehditkâr yaklaşım, müzakerelerin seyrini doğrudan etkilemese de, ABD’nin hala ‘baskı politikası’nı bir seçenek olarak masada tuttuğunu gösteriyor. Witkoff ise diplomasi kanallarının halen açık olduğunu ve çözüm için zaman olduğunu belirtti.

Barış İçin Zorlu Bir Yol
Putin’in kalıcı barış vurgusu, sahada süren savaşın yıkıcı etkilerinin azaltılması açısından umut verici. Ancak tarafların karşılıklı güven sorunu, taleplerin yüksekliği ve bölgesel çıkarların çakışması, sürecin kısa vadede sonuçlanmasını zorlaştırıyor.

ABD ile Rusya arasında yeniden ekonomik köprülerin kurulması talebi de, Ukrayna savaşının çok boyutlu bir kriz olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Diplomatik çözüm yollarının arandığı bu dönemde, tarafların atacağı adımlar küresel istikrar açısından büyük önem taşıyor.