Ermenistan bir çıkmaz yolda.
Yoksul, Yalnız ve Ezik bir psikolojik yapıda.
Komşuları olan Türkiye, Gürcüstan ve İran bu ülkeye sırtını dönmüş durumda. İran'ın el altında desteği yada gizli bağlantıları Ermenistan'ı ayağa kaldıracak durumda değil.
Sadece Rusya kalmış bu ülkenin yanında. Rusya'nın da hali ortada. Petrol ve doğalgaz fiyatları dünya piyasalarında yerlerde sürünürken Ermenistan, Rusya için sadece ağır bir yük olarak duruyor.
Ülke nüfusu yaklaşık birbuçuk milyon'a kadar düşmüş. Bir o kadar vatandaşı ülke dışında ekmeğini arama yoluna gitmiş. Türkiye'de bile kaçak çalışan yüz bin civarında Ermenistan vatandaşından söz ediliyor.
Sovyetler Birliği'nin yıkılma sürecini bir fırsat olarak gören Ermenistan, 1992 yılında sorunlu olan Dağlık Karabağ bölgesinde büyük bir ayaklanma başlattı.
Dağılmış Rus Ordusu'nun rüşvetle satın alınmış askeri birliklerinin de dahil olduğu ve Ermenistan hesabına savaştığı süreç bir yıl kadar sürdü. Dağlık Karabağ savaşı, Azerbaycan Ordusu'nun bölgeden çekilmesiyle son buldu.
1993'de yaklaşık 30 bin insanın ölümüne yol açan bu savaşı durdurmak ve çözüm yolunu açmak için, Türkiye'nin de yer aldığı Minsk Grubu kuruldu.
Aradan geçen 27 yılda bir arpa boyu yol alınamadı.
Barış konusunda umutlar tükendi.
Uluslararası bir meselenin ötesinde adeta kangren halini alan Karabağ sorunu halledilemedi.
Yaklaşık bir milyon kaçkın (mülteci) Karabağ'lı Türk, Azerbaycan hükümetinin kendilerine sunduğu sınırlı imkanlara rağmen son derece kötü şartlar altında yaşamaya devam ediyor.
Artık barış umutlarının yeşermesi bir yana, Ermenistan bitmek tükenmek bilmeyen arsızlığı ve saldırganlığını sınır ötesinde sürdürüyor.
Geçen zaman içinde defaetle sınır ihlali yapan, pek çok sınır görevlisi Azerbaycan askerini şehit eden Ermeni'lerin içinde bulunduğumuz yaz mevsiminde sınır tecavüzleri artık bıçağın kemiğe dayandığı noktayı oluşturdu.
Türkiye'nin başından beri Karabağ meselesini uluslararası patforma taşıması ve büyük bir insanlık trajedisi olarak kabul etmesi, Ermenistan'a uyguladığı ciddi abluka ve ambargo sebebiyle, bu ülke adeta taş devrine döndü.
Çevresindeki ülkelerle ticaret yapamayan, üretim ilişkileri kuramayan, karayollarını dahi asfaltlayamayan, dünya takviminden yaklaşık 50 yıl geride yaşayan ve sadece diasporadan ve batı ülkelerinden gelen para yardımıyla dilenci gibi yaşayan ve geçinen bir ülke haline geldi Ermenistan.
İktidardaki hükümetin başbakanı Paşinyan, saldırganlık politikasıyla dünyanın ilgisini çekmeye, yaptıkları yolsuzlukları, kötü yönetimi ve halkın içine düştüğü yoksulluğun faturasını Azerbaycan'a kesmeye kalktı.
Düşmanlık, provakosyan ve ırkçılık üzerine bina ettiği politikalarını güçlendirmek için bu kez savaş taktiğine başvurdu.
Son derece başarısız olan yönetimini Türk düşmanlığı ile, sınır ihlalleri, yersiz suçlama ve ithamlarla örtmeye çalışan Ermenistan'ın hedef şaşırtma gayreti içinde olduğu görülüyor.
Ancak Dağlık Karabağ'da karşı saldırıya geçen ve topraklarını kurtarmaya çalışan azimli, kararlı ve son derece güçlü Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin önünde perişan oluyor.
Son beş gün içinde Dağlık Karabağ'dan gelen haberler Ermeni Ordusunun büyük bir felakete doğru aşama aşama gittiğini gösteriyor.
Azerbaycan Ordusu büyük bir kararlılıkla ilerliyor. Anlaşma ve taviz kabul etmiyor. Tek bir şartı var Ermenistan'a...
İşgal ettiğin bütün Azerbaycan topraklarından çekil.....
Türkiye'den satın aldıkları Silahlı Hava Araçları ile adeta destan yazıyor Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri.....
Askerini riske atmadan Ermeni Ordusuna ait hedefleri büyük bir başarı ile vuruyor.
Lojistik merkezleri, ikmal yollarını, askeri kışlaları, silah ve mühimmat depolarını sinema filmlerindeki gibi imha ediyor ve görüntüleri dünya basınında paylaşıyor.
Anlaşılıyorki, Azerbaycan Ordusu savaşın beşinci gününde Karabağ'da bulunan Ermenistan Ordusu'nun yüzde On'unu imha etmiş durumda.
Azerbaycanlı subayların masa üstünden elektronik sevk araçları ile havadan kontrol ettikleri Sihalar, Ermeni ordusu için adeta bir kabusa dönüştü.
Yüksek teknoloji ürünü silahlar ile olağanüstü bir harp tekniği uygulayan Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri, bu savaşı yakından takip eden bütün otoritelerinde hayranlıkla baktığı ve takdir ettiği büyük bir askeri güç halini aldı.
Aradan geçen çeyrek asırda son derece iyi donanımlı bir savunma programı geliştiren Azerbaycan, sabırla ve büyük emeklerle yaptığı çalışmaların meyvelerini topluyor.
Ya Ermenistan'da neler oluyor_?
Ardı ardına gelen mağlubiyet haberleri ve kaçan Ermeni askerlerinin video görüntüleri Ermeni kamuoyundan gizleniyor. İnterneti kısıtlamışlar. Sosyal medya hesaplarını kontrol altına almışlar.
Büyük bir beceriksizlikle kullandıkları iki adet savaş uçağı dağa çarparak infilak ediyor. Ermeni Ordusuna mensup Askeri birlikler panik halinde kaçıyor. İkmal yolları kapalı. Azerbaycan Ordusu'nun silahlı hava araçları, kafalarını bile çıkartamayan Ermeni askerlerini mevzilerinde etkisiz hale getiriyor.
Ermenilerin askeri kayıpları binlerle ifade ediliyor. Silah depoları yok ediliyor. Azerbaycan Ordusu'nun önünde kaçış pozisyonu alan Ermeni askerlerine yardım gelmiyor.
Erivan'da, Ermeni anneler yok yere harcanan evlatları için sokaklara döküldü. Ermenistan Başbakanı Paşinyan'ı arabadan indirip darp edildiğine dair videolar medyada yayınlanmaya başladı.
Ermeni halkı Dağlık Karabağ için çocuklarının öldürülmesini protesto etmeye başladılar. Yoksulluk, mahrumiyet ve moralsizlik kısa bir süre içinde büyük halk hareketlerine yol açacak gibi görünüyor.
Ağır bir bozguna doğru adım adım giden Ermenistan'da artık savunulacak bir argüman kalmadı. Vatanseverlik duygularının sürekli pompalandığı ülkede, yenilgiye dayanan savaş haberlerinin etkisiyle halk'da savaşma isteği hızla yok oluyor. Çaresizlik içindeki yönetim bayanlardan oluşan askeri birlikler kurma seçeneği üzerinde bile duruyor.
Cepheden gelen haberler Azerbaycan Ordusu'nun Karabağ'dan sonra Erivan'a kadar ilerleme ihtimalini gözler önüne seriyor.
İşte bu aşamaya gelmeden aklı başında Ermeni yöneticilerin ve Ermenistan Ordusu''nun Komutanlarının yeniden masaya oturup Ermenistan'ın geleceğini değerlendirmeleri gerekiyor.
Dimyad'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olma yolunda ilerleyen Ermenistan, çok geç olmadan Karabağ'dan çekilip, Azerbaycanla barış masasına oturmak zorunda
Sürekli destek aldıkları Ermeni diyasporası içinde sözü geçen, para babası Ermeni Ağaları'nın da bu sürece katkı koymaları şart.
Çok büyük bir yıkım gerçekleşmeden Ermenistan'ın gerçek vatanseverlerinin, bu maceradan geri dönerek akıllarını başlarına almaları ve sonuçlarını göz önüne alarak siyasi atraksiyona geçerek, Paşinyan hükümetini alaşağı etmeleri şarttır.
Felaketi ve mağlubiyeti şimdiden öngörebilen Ermeni Ordusunun üst düzey komutanları ve politikacıları çoktan harekete geçmiş bile olabilirler.
Gönül, çok daha fazla kan akmadan, can ve mal kaybı yaşanmadan, Ermenilerin işgal ettiği topraklardan en kısa sürede geri çekilmesinden yana.
Allah, Azerbaycan askeri'nin ayağına taş değdirmesin.
Çekilen bütün acılar ve sıkıntılar sabır helvasına döndü ve şimdi iştahla yeniyor. Zafer haberleri bütün Türk dünyasını keyiflendiriyor.
Geçen zaman ve kayiplar geri gelmez ama bundan sonra Azerbaycan'a yan gözle kim bakarsa dersini fazlazıyla alacağı kesin.
Azerbaycan Ordusunun büyük zaferini ve Dağlık Karabağ'ın düşmandan kurtarılmasını bekleyelim seyredelim.
Allah Türk Ordusuna yeni zaferler nasip etsin...
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN.