Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in Terör Soruşturması ve Yeni Gelişmeler
CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in, terör örgütü üyeliği nedeniyle tutuklanması sonrası gelişen olaylar, Türkiye gündeminde geniş yankı uyandırdı. İddialara göre, Özer'in seçim öncesi terör bağlantılı isimlerden destek istemesi, soruşturmanın en önemli dayanaklarından biri olarak dikkat çekiyor. Tutanaklara yansıyan bilgilere göre, iki kardeşi terör örgütü PKK’nın dağ kadrosunda olan ve bir kardeşi de terör suçundan hapiste bulunan Mehmet Kaya ile yaptığı telefon görüşmeleri, Özer’in terörle ilişkili kişilere destek talebinde bulunduğunu ortaya koydu.
Soruşturma dosyasına göre, Özer, annesi vefat eden Kaya’yı taziye amacıyla ararken, görüşmede Kaya’nın parti içindeki konumunu sorguladı. Telefondaki kişinin, Kaya’nın ailesi nedeniyle partinin ona önem verdiğini ifade etmesinin ardından Özer, başsağlığı dileklerini iletip, seçimlerde CHP’ye destek talep etti. Esenyurt Belediye Başkanı'nın seçim sürecinde bu tür bağlantılardan yararlandığının iddia edilmesi kamuoyunda ciddi bir tepki doğurdu.
Terör Örgütüyle İlişki ve Telefon Kayıtları
Ali Yerlikaya tarafından yapılan açıklamalara göre, Ahmet Özer’in 23 Kasım 2023 ile 23 Ocak 2024 tarihleri arasındaki telefon görüşmeleri delil olarak sunuldu. Özer’in bu süreçte 694 kez terör örgütü üyeleriyle görüştüğü, ayrıca PKK'nın Avrupa’daki yöneticilerinden biri olan Remzi Kartal ile 14 telefon görüşmesi yaptığı kayıtlara geçti. Özer, Kartal ile ilgili sorulara “Aynı köylüyüz; ideolojik olarak ortak bir bağımız yok,” diyerek, bu görüşmelerin dostane ve kişisel ilişkiler çerçevesinde olduğunu öne sürdü.
Terör Örgütüne Yönelik Destek İddiaları
Özer'in Mehmet Kaya ile yaptığı görüşmede, Kaya’nın “değerli evlatlar” yetiştirdiğini söylemesi de dikkat çekti. Ayrıca 15 Aralık 2023 tarihinde, Van'da terör örgütünün paravan derneklerinden biri olan MEBYA-DER’i ziyaret ettiği de soruşturmada yer aldı. Ahmet Özer, bu ziyaretle ilgili soruya “Böyle bir yeri ziyaret ettiğimi hatırlamıyorum” şeklinde yanıt verirken, makam odasında bulunan belgelerle ilgili “Makamıma yüzlerce insan girip çıkıyor; ne getirip bıraktıklarını bilmiyorum” diyerek, kendini savundu.
Seçim Öncesi Yapılan Para Transferleri
Özer’in banka hesap dökümlerine göre, 29 Mart 2024 tarihinde hesabına Muhammed S.Ö. tarafından 40 bin dolar aktarıldığı tespit edildi. Bu miktarın seçim kampanyası için bağış olarak alındığını iddia eden avukatları, seçime yönelik harcamalar olduğunu öne sürdü. Bunun yanında, Özer’in şirketlerle bağlantısı olan isimler üzerinden terör örgütü propagandası suçlamalarıyla anılan bazı kişilerle de maddi ilişkilerde bulunduğu ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında söz konusu mali işlemler de incelemeye alındı.
Belediye Festivali ve Terör Propagandası İddiaları
8 Ekim tarihinde Esenyurt Belediyesi tarafından organize edilen festivalde, terör örgütü propagandasıyla bilinen Rojda Şenses’in sahne alması ve bazı katılımcıların örgüt lehine sloganlar atması tartışmalara neden oldu. Özer, bu olaylarla ilgili olarak, “Davetle ilgili bilgim yok; davet işlemleri personel tarafından yapıldı. Bazı katılımcılar slogan attıysa emniyet müdahale edebilirdi” diyerek, olaylardan haberdar olmadığını savundu. Ancak Rojda Şenses’e konser sonrasında teşekkür etmesi, savunmasının kamuoyunda inandırıcı bulunmamasına neden oldu.
Görevden Alınma ve Yerine Atama Yapılması
Ahmet Özer’in tutuklanmasının ardından İçişleri Bakanlığı, geçici bir tedbir olarak Özer’in görevinden alındığını açıkladı. İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy'un Esenyurt Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirildiği bildirildi. İçişleri Bakanlığı, kararın güvenlik gerekçeleriyle alındığını belirtti.
Geniş Yankı Uyandıran Olaylar
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in terör bağlantısı gerekçesiyle tutuklanması ve görevden alınması, siyasi gündemde de geniş yankı uyandırdı. Başta İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya olmak üzere birçok siyasetçi, terör örgütleriyle mücadelede sıfır tolerans gösterileceğini vurguladı. Bu tür ilişkilerin halkın iradesine saygısızlık olduğunu belirten yetkililer, devletin güvenliğini tehdit eden her türlü oluşumla hukuk çerçevesinde mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.