Erdoğan’dan BM’ye Çağrı: "İşgal Politikalarına Karşı Uluslararası Toplumun Sesi Yükselmeli"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in düzenlediği "BM Geleceğin Zirvesi Küresel Çağrı" çevrim içi etkinliğine gönderdiği video mesajında, dünyada barış ve adaletin tesis edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Erdoğan, başta BM olmak üzere uluslararası toplumun, özellikle İsrail'in Filistin topraklarındaki işgal politikalarına karşı daha gür bir sesle tepki göstermesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, zirvenin dünya genelinde yaşanan sorunların çözümü için bir fırsat olduğunu ifade ederek, bu platformda somut adımlar atılması çağrısında bulundu.

Geleceğin Zirvesi: Fırsat Penceresi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında insanlığın geleceğini tehdit eden unsurlar karşısında uluslararası dayanışmayı artırmanın ve daha barışçıl, güvenli ve adil bir dünya düzeni kurmanın kaçınılmaz olduğunu belirtti. Yaklaşan "Geleceğin Zirvesi"nin, çatışmaların, adaletsizliklerin, açlık ve yoksulluğun giderek arttığı bir dünyada nadir bir fırsat penceresi sunduğunu ifade etti. Erdoğan, zirveye katılacak liderlere, bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmeleri gerektiğini söyleyerek, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e teşekkür etti.

Erdoğan, güvenli ve müreffeh bir gelecek için barışın temel bir gereklilik olduğunu vurgularken, terörizm, İslam ve yabancı düşmanlığı, düzensiz göç ve iklim değişikliği gibi küresel sorunların uluslararası sistemi sarstığını belirtti. Bu sorunların, dünya genelinde jeopolitik sarsıntılar yarattığını dile getiren Erdoğan, İsrail’in işgal politikalarının da bu sorunların en çarpıcı örneği olduğunu söyledi.

Filistin'deki Duruma Dikkat Çekti

Peygamber Efendimiz’in Doğum Gecesi Peygamber Efendimiz’in Doğum Gecesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında özellikle Filistin topraklarında yaşanan insanlık dramına dikkat çekti. Gazze'de 17 bin çocuk da dahil olmak üzere 41 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini ve 100 binden fazla insanın yaralandığını belirten Erdoğan, Gazze'nin neredeyse tamamen yok edildiği bir tabloyla karşı karşıya olunduğunu ifade etti. Erdoğan, İsrail’in işgal politikalarına karşı uluslararası toplumun sesinin yükselmesi gerektiğini vurguladı.

Erdoğan, "Çocukların bombaların altında can verdiği bir dünyada, hiç kimse kendini güvende hissedemez. Türkiye olarak her zaman zulmün karşısında, mazlumların yanında yer alacağız ve bu insani duruşumuzdan geri adım atmayacağız." diyerek Türkiye’nin bu konudaki kararlı tutumunu bir kez daha yineledi.

Irkçılık ve Aşırı Sağ Akımlara Karşı Demokrasi Savunusu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında yalnızca gelişmiş ülkelerin değil, kalkınma çabası içinde olan toplumların da hakkaniyetle temsil edildiği bir küresel yönetişim sistemine ihtiyaç olduğunu belirtti. Bu noktada, daha iyi bir gelecek için yeşil dönüşümü odağına alan, iklime dirençli ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik eden bir düzenin inşasına ihtiyaç olduğunu vurguladı. Erdoğan, kimsenin geride bırakılmadığı bir dünya hedeflediklerini ifade etti.

Toplumları zehirleyen her türlü nefret söylemi, ırkçılık ve aşırı sağ akımlarla mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, bu olguların demokrasileri tehdit ettiğini belirtti. "Toplumlarımızı zehirleyen her türlü nefret söylemine, ırkçılığa ve aşırı sağ akımlara karşı demokrasilerimizi korumak zorundayız." ifadesini kullanan Erdoğan, bu hedeflere ulaşmak için çok taraflı sistemin, adalet ve hakkaniyet ekseninde yeniden şekillendirilmesi gerektiğini belirtti.

Dünyanın Beşten Büyük Olduğu Şiarı

Erdoğan, konuşmasında sıklıkla dile getirdiği "Dünya beşten büyüktür" söylemine de yer verdi. BM Güvenlik Konseyi’nin yapısına eleştirilerini bir kez daha yineleyen Erdoğan, çok taraflı sistemin bu şiar doğrultusunda yeniden yapılandırılması gerektiğini belirtti. Erdoğan, adaletin, barışın ve hakkaniyetin sağlanması için dünya liderlerini geleceğin zirvesinde bu amaçlar doğrultusunda iş birliği yapmaya davet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini dünya liderlerine selamlarını ileterek tamamladı ve zirvenin, insanlık için barış ve güven dolu bir gelecek inşa edilmesi yolunda önemli bir adım olmasını temenni etti. Ayrıca, Türkiye’nin her zaman adaletin ve mazlumların yanında olmaya devam edeceğini bir kez daha vurguladı.