Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgenin yeniden imarı ve iyileştirilmesi için bugüne kadar uluslararası kuruluşlardan toplam 3,8 milyar dolarlık finansman sağlandı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'ye aktarılan dış kaynaklarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremler sonrasında bölgenin yeniden inşası için uluslararası kuruluşlardan uygun koşullarda dış finansman sağlanmasına yönelik çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Bakan Şimşek, Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası'ndan (CEB) deprem bölgesindeki sağlık altyapı harcamaları için ek 250 milyon euro finansman sağlandığını belirtti. Bu kredi anlaşmasının dün Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından imzalandığını ifade eden Şimşek, geçen yıl da aynı amaçla 250 milyon euroluk bir bütçe finansmanı sağlandığını hatırlattı. Şimşek, sağlanan bu kaynağın deprem bölgesi için önemini vurgulayarak, "Bu finansman, depremden etkilenen yerleşim yerlerinde ortaya çıkan iyileştirme ve yeniden imar ihtiyacı ile sağlık sisteminin güçlendirilmesine katkı sağlamayı amaçlıyor" dedi. Konut inşası, altyapı ve sağlık hizmetleri için kullanılacak bu fonların, bölgedeki yaşam kalitesini artırmayı hedeflediğini belirtti. Konut İnşası ve Altyapı Çalışmaları Bakan Şimşek, Türkiye'nin deprem sonrası yaraların sarılması için uluslararası kuruluşlardan önemli miktarda kaynak temin ettiğini belirtti. Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ile kısa süre önce "Türkiye Deprem Sonrası Yeniden İmar Çerçeve Projesi" kapsamında 60 milyar yen finansman sağlanması için bir kredi anlaşması imzaladıklarını açıkladı. Bu finansmanın, İller Bankası'nın deprem bölgesi altyapı çalışmalarının desteklenmesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın kırsal konutların inşası ve Sağlık Bakanlığı'nın sağlık altyapı çalışmalarında kullanılacağını belirtti. Uluslararası Kuruluşlardan Gelen Destek Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) deprem bölgesi için 1,5 milyar euroluk finansman paketi açıkladığını hatırlatan Şimşek, Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve Asya Altyapı Yatırım Bankası gibi kuruluşlardan da bu amaçla dış finansman sağladıklarını belirtti. Şimşek, bugüne kadar deprem bölgesindeki acıları hafifletmek ve vatandaşların yaşam kalitesini artırmak için toplam 3,8 milyar dolarlık dış finansman sağlandığını ifade etti. Şimşek, sağlanan bu finansmanın Türkiye'nin potansiyeline olan güveni ve uluslararası normlara uygun, rasyonel politikaların bir göstergesi olduğunu vurguladı. Bu kaynakların, Türkiye'nin geleceği için umut verici olduğunu belirten Şimşek, "Deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artırmak ve bölgede sürdürülebilir bir iyileşme sağlamak için uluslararası toplumun desteği çok önemli" dedi. Finansmanların Etkisi ve Gelecek Planları Deprem bölgesine sağlanan bu finansmanların, konut inşası, altyapı projeleri ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi gibi kritik alanlarda kullanılacağına dikkat çeken Şimşek, bu projelerin bölgedeki yaşam standartlarını önemli ölçüde artıracağını söyledi. Sağlık sisteminin güçlendirilmesi, yeni konutların inşası ve altyapı projelerinin tamamlanması, bölgedeki vatandaşların güvenli ve sağlıklı bir yaşam sürmelerine katkı sağlayacak. Bakan Şimşek, bu finansmanların sadece maddi yardım olmadığını, aynı zamanda Türkiye'nin uluslararası alandaki itibarını ve güvenilirliğini de artırdığını belirtti. "Bu tür finansmanlar, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal kalkınma hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak" diyen Şimşek, deprem bölgesinin yeniden imarı için yapılan çalışmaların hız kesmeden devam edeceğini söyledi. Sağlanan bu kaynakların, uluslararası toplumun Türkiye'ye olan güveninin bir göstergesi olduğunu vurgulayan Şimşek, "Deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artırmak ve bölgede sürdürülebilir bir iyileşme sağlamak için uluslararası toplumun desteği çok önemli" dedi. Gelecek Perspektifi Deprem bölgesindeki yeniden imar çalışmalarının hızla devam ettiğini belirten Şimşek, uluslararası kuruluşlardan gelen desteklerle bölgedeki altyapının ve konutların yeniden inşa edileceğini, sağlık hizmetlerinin iyileştirileceğini ve vatandaşların daha güvenli ve sağlıklı bir yaşam sürdürebileceğini söyledi. Bu finansmanlar, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal kalkınma hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak ve deprem bölgesinin geleceği için umut verici bir adım olacak.