"Trump’ın Yemin Töreni ve Avrupa’ya Gönderilen Mesajlar"
ABD'nin seçilmiş Başkanı Donald Trump’ın 20 Ocak’ta düzenlenecek yemin törenine ilişkin davetli listesi, uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Geleneksel olarak yabancı liderlerin davet edilmediği bu tören, bu kez Trump'ın seçtiği isimler nedeniyle siyasi bir mesaj niteliği taşıyor.
AB Komisyonu Başkanı Davet Edilmedi
Trump'ın davetli listesinde, Avrupa Birliği'nin (AB) önemli isimleri yer almadı. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, törenden dışlanırken, Avrupa’daki aşırı sağcı liderlere yapılan davetler dikkat çekti. Von der Leyen, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “ABD bizim en yakın ortaklarımızdan biri ve transatlantik bağımızı güçlendirmeye kararlıyız” ifadelerini kullanarak olumlu bir diyalog çağrısında bulundu. Ancak Trump’ın, AB ile ilişkileri geleneksel müttefiklik yerine ideolojik yakınlık temelinde değerlendirdiği yönündeki görüşler giderek güçleniyor.
Aşırı Sağcı Liderler Listede
Trump’ın yemin törenine davet edilen isimler arasında, Avrupa’nın aşırı sağcı liderlerinden Macaristan Başbakanı Viktor Orban, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve İngiltere’den Nigel Farage bulunuyor. Orban, daveti aldığını ve törene katılacağını açıklarken, Meloni’nin katılımı henüz netlik kazanmadı. Belçika’nın aşırı sağcı partisi Vlaams Belang’ın lideri Tom Van Grieken de törene davet edilen isimler arasında yer alıyor.
Trump ve AB Arasındaki Gergin Geçmiş
Trump’ın ilk başkanlık dönemi, ABD-AB ilişkilerinde önemli gerilimlere sahne oldu. Trump, AB’yi “ticari hasım” olarak nitelendirirken, NATO’nun Avrupa müttefiklerini savunma harcamaları konusunda yeterince çaba göstermemekle suçladı. Ayrıca, İran Nükleer Anlaşması ve Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi, AB'deki endişeleri artırdı.
Bu dönemde Trump, Avrupa’yı daha fazla savunma harcaması yapmaya zorladı ve korumacı ticaret politikaları izledi. Bu tutum, ABD’yi AB için öngörülemez bir müttefik haline getirdi. Trump’ın tekrar seçilmesi, Brüksel’de benzer politikaların devam edeceği endişelerini güçlendirdi.
Yeni Trump Dönemi ve Beklentiler
Trump’ın ikinci başkanlık döneminde, AB ile ilişkilerde iyileşme beklenmiyor. German Marshall Fund Başkan Yardımcısı Ian Lesser, “Trump’ın ideolojik yakınlık kurduğu liderlerle güçlü ilişkiler geliştirmesi olası” yorumunda bulundu. Trump’ın Avrupa’da milliyetçi liderlerle iş birliğini artırabileceği, ancak bu durumun AB’nin bütünlüğüne zarar verebileceği belirtiliyor.
Trump’ın Politikaları ve Avrupa’nın Tepkisi
Trump’ın, Danimarka’nın özerk bölgesi Grönland’ı ABD kontrolüne almak gibi uç önerileri, Avrupa’da geniş yankı bulmuştu. NATO’ya yönelik eleştirileri ve finansal yükümlülüklerini yerine getirmeyen ülkeler için güvenlik garantisi vermeme tehditleri, Avrupa’da güvenlik endişelerini artırdı. Trump’ın bu söylemleri, AB’yi daha fazla savunma harcaması yapmaya zorlamayı hedefliyor.
Von der Leyen’in törenden dışlanması, Brüksel’de büyük bir hayal kırıklığı yarattı. AB'nin olumlu ilişkiler geliştirme çabalarının sonuçsuz kalması, Trump'ın liderlik tarzının AB ile ilişkilerde ideolojik bir ayrışma yaratmaya devam edeceğinin sinyallerini veriyor.